11 Ekim 2011 Salı

TİCARET ve TURİZM ÖĞRETİMİ OKULLARI OKUYOR PROJESİ

DENİZLİ TİCARET MESLEK LİSESİ OKUYOR

        Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah GÜL’ün himayelerinde, kamu-özel kurum ve kuruluşlarının katılımıyla toplumun her kesimine okuma alışkanlığı kazandırılması veya var olan alışkanlığın geliştirilmesi, okuma yazma bilmeyen yetişkinlerimizin eğitilmesi gayesiyle “Türkiye Okuyor” kampanyası başlatılmıştır. Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürlüğümüz de bu kampanyaya destek vermek amacıyla bir proje düzenlemiştir.

PROJENİN AMACI

Projenin amacı düzenlenecek proje ve etkinliklerle tüm kurum-kuruluşların, medyanın toplumun her kesiminin dikkatini kitap okumanın önemine çekmek,

Öğrenci, veli, öğretmen ve tüm kurum, kuruluşların işbirliği ile toplumda okuma kültürü ve alışkanlığı oluşturmaktır.

BU PROJEYE NİÇİN GEREK DUYULMUŞTUR?

              Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun Millî Eğitim Bakanlığı işbirliği ile 1638 anne-baba ile görüşerek yaptığı araştırmaya göre:

•     6 - 17 yaş arasındaki çocuklar ve gençlerin okul dışındaki birinci etkinliği televizyon izlemek.

•    Çocuklar günde ortalama 3 - 4 saat televizyon izliyor.

•     Çocukların yılda yaklaşık 900 saati okulda, 1200 saati ise televizyon karşısında geçiriyor.

•     İlköğretim çağını tamamlamış bir çocuk televizyonda yılda yaklaşık 100 bin şiddet sahnesi, 8 bin ölüm ya da öldürülme sahnesi izliyor.

    5 çocuktan birinin odasında televizyon bulunuyor ya da çocuklar televizyon bulunan odada yatıyor.

    Erkek çocukları televizyondaki olumsuz davranışlardan kız çocuklarına göre daha fazla etkileniyor.
•    Televizyonun yanında bilgisayar, internet, cep telefonu gibi teknoloji unsurlarının doğru kullanılmaması gençlerimizi olumsuz şekilde etkilemektedir.

•     “Arkadaş, dost” gibi yüz yüze yaşayarak öğrenilen “candan” kavramlar yerini internetteki “cam”dan sohbetlere bırakmaktadır. Artık gençler yan yanayken bile birbirleriyle cep telefonundan mesajlaşarak konuşur hale gelmiştir.

•    Gençler hayatı izledikleri filmlerdeki gibi sandıkları için gerçek hayatta bocalamaktadırlar.

•     Bu yüzden gençler ders çalışmaya, ailesi ve arkadaşları ile zaman geçirmeye, kitap okumaya, hayatı tanımaya fırsat bulamamaktadır. Bu da gençlerin içine kapanık, psikolojik açıdan güçsüz veya sorunlu, hayatta başarısız bireyler olmasına neden olmaktadır.

KİTAP OKUMADA GENEL DURUMUMUZ



         Batı’nın gelişmiş denilen ülkelerinde belirlenmiş günlük ihtiyaçlar listesinde kitap, 18. sırada yer alırken ülkemizde  235. sıradadır.

         Dünya ortalamasına göre yılda kişi başına kitaba ödenen para 2.5 TL’dir. Ülkemizde kişi başına yılda kitaba harcanan para ortalama 80 kuruş’tur.

         Dünya ülkelerinin kitap okumaya ayırdığı zaman ortalaması, bizim kitap okumaya ayırdığımız zamandan 3 kat daha fazladır.

         Bir Japon bir yılda ortalama 25 kitap, bir İsviçreli 10 kitap, bir Fransız 7 kitap okuyor. Ülkemizde ise 6 kişiye yılda sadece 1 kitap düşüyor.

         Diğer ülke öğrencilerinin çoğunun evinde 25’ten fazla kitap var. Ülkemizde ise öğrencilerimizin yalnızca %19’u 25’ten fazla kitaba sahip.

         Gençlerimizin % 70’i hiç kitap okumuyor.

         Nüfusumuzun % 40’ı hayatı boyunca kütüphaneye hiç gitmiyor. Kütüphaneye gidenlerin yalnızca % 8’i kitap okuma amacıyla gidiyor.

         Kitap okumaya özel bir zaman ayırmamız gerektiğini düşünüyoruz. Oysa Japonya’da “ayakta okumak” diye bir deyim var. Çünkü insanlar otobüste, metroda, trende, yolda; yani her yerde ve her an okuyorlar. Biz ise kitap okumaya zaman bulamamaktan şikayetçiyiz.



         OKUMAMA ALIŞKANLIĞIMIZI OKUMA ALIŞKANLIĞINA DÖNÜŞTÜRELİM.


         OKUMA KÜLTÜRÜ KAZANALIM.

KİTAP OKUMAK İLE İLGİLİ RESİM VE KARİKATÜRLER